11 Ekim 2012 Perşembe

Pilatesin Tarihi

Almanya ve İngiltere’deki ilk yıllar


Joseph Hubertus Pilates Aralık 8, 1880 tarihinde Almanya’nın Mönşengladbah şehrinde doğdu. Dört kardeşi vardı ve raşitizm, astım ve romatizmal ateş hastalıklarından rahatsızdı. Gençliğinde vücut geliştirme, jimnastik, kayak ve dalma gibi sporlar ile kendini iyileştirmeye çalıştı. 14 yaşına geldiğinde anatomi çizelgeleri için modellik yapıyordu. Babası ödüller kazanmış bir jimnastikçi ve annesi de doğal tedavi uzmanıydı. Fiziksel ve zihinsel mükemmelliği yakalamak üzerine Batı ve doğu egzersiz sistemlerinden ve özellikle Yunan ve Roma felsefelerinden ilham almıştı. 

Pilates 1912 yılında
İngiltere’ye spor veya mesleği ile alakalı olarak gitti. 1914’te birinci dünya savaşı çıkınca Alman vatandaşı olmasından dolayı Lancester’da bir kampa yollandı. Bu kampta güreş ve kendini koruma sanatları üzerine dersler vererek egzersiz programı ile diğerlerini motive etti ve güçlenmelerine yardımcı oldu. 

Burada daha sonradan “Kontroloji” adını vereceği egzersiz programını oluşturmaya başladı. Yatak yayları ve bulduğu egzersiz aletlerinin parçalarından yatalak hastalar için rehabilitasyon aletleri oluşturmaya başladı. Daha sonra Joseph Pilates bir adaya transfer edildi. Bu yeni kampta bir hemşire gibi savaş hastaları ile çalışmaya başladı. 1918 bir grip salgını çıktı ve sadece İngiltere’de dahi binlerce kişi öldü. Hikaye’ye göre Joseph’in kamptaki öğrencileri bu salgından etkilenmemişti. 
   
Savaştan sonra Joseph Pilates Almanya’ya döndü ve Hamburg Askeri Polisini kendini koruma sanatında ve fiziksel gelişimde çalıştırmaya başladı. Aynı zamanda özel öğrenciler  ile çalışmaya da bu dönemde başladı. Hayatının bu dönemine ait çok fazla doküman bulunmamasıyla birlikte, meditasyon, modern dans, homeopati, trigger point terapi ve nefes egzersizleri gibi bütünleyici terapiler ile ilgilenmeye başladığı bilinmektedir. Bu dönemde Joseph Pilates ünlü bir hareket analisti olan Rudolf Von Laban ile tanıştı ve söylendiğine göre Laban Pilates’in bazı teorilerini ve egzersizlerini kendi işinde de kullandı. Ünlü bir danslı ve koreograf olan Mary Wigman’da Pilates’in bir öğrencisiydi. 

1925 yılında Alman hükümeti Pilates’in yeni Alman Ordusunu eğitmesini istedi ve büyük ihtimalle bu ve Almanya’nın gitmekte olduğu yönden olan hoşnutsuzluğu Pilates’in Amerikaya göç etmesinde rol oynadı. Başka bir söylentiye göre ise Pilates ana vatanını Amerikalı boks menejeri Nat Fleischer ve dünyaca ünlü bir boksör olan Max Schmeling’den bir davet aldığı için Amerika’ya gitti. Joseph Pilates Amerika’ya gidişi sırasında yolda genç bir hemşire olan Clara ile tanıştı. Clara kısa süre sonra onun eşi ve egzersiz metodunu oluşturmaya ve öğretmeye yardımcı bir partner oldu. 

New York City ve Berkshire1926 yılında Joseph Pilates New York’ a ulaştığında birçok dans okulu ve prova alanı ile aynı binada bulunan bir boks salonunda çalışmaya başladı. 1930’lu yıllarda Clara ile birlikte bu salonun işletmeciliğini aldı. Kendisinin sakatlıklarla çalışmasının ünü ağızdan ağza yayıldı ve müşterileri artmaya başladı. Yüksek sosyeteden, sirk göstericilerine, film artistlerinden, jimnastikçilere, doktorlara, müzisyenlere, dansçılara, öğrencilere kadar birçok değişik kişi ile çalıştı. 

1930 ve 1940’lar Amerikan balesinin ve modern dansın ilk yıllarıydı. Birçok dans hocası Joe Amca ile (Joseph Pilates) ile çalıştı veya öğrencilerini eğitim ve rehabilitasyon için yolladı. Carola Trier, Eve Gentry, Romana Kryzanowska, Ron Fletcher, Kathleen Stanford Grant, Bruce King ve Lolita San Miguel gibi ilk jenerasyon Pilates eğitmenleri bu dansçılar arasından çıktı. Bu öğrencilerin çoğu salonda egzersiz seanslarına karşılık çalıştı. Hannah Sakmirda Joseph ve Clara’nın asistanı idi. Diğer ilk jenerasyon eğitmenler Jerome Andrews, Bob Seed, Nadja Cory ve Mary Bowen idi. Joseph’in en sevdiği öğrencileri arasında yeğenleri Mary Pilates ve Irene Zeuner Zelonka da vardı.  

1939 ile 1951 yılları arasında hemen hemen her hafta sonunu ve bazen birkaç haftayı Berkshire Dağlarında Jacob’s Pillow dans kampında eğitim vererek geçirdiler. 

Pilates felsefesinin özeti olan iki kitap yazdı: 1934’te Sağlığınız ve 1945’te Hayata Dönüş. Bu kitaplarında kendisinin metodunun dünyaca kabul edilip eğitim enstitülerinde öğretilmesi durumunda hayatın bireyselden toplumsal boyutlara kadar birçok sahada gelişeceğini yazdı.  “Kontrolojinin” insanın acısını azaltacağını, hastanelere, huzur evlerine, akıl hastanelerine ve hatta hapishanelere dahi gerek kalmayacağını yazdı.

Pilates işini tanıtmak için oldukça fazla uğraştı. Tıbbi uzmanlara metodunu göstermek üzere konferanslar düzenledi. New York bölgesinde Silahlı Kuvvetlere dersler verdi, broşürler, kitapçıklar dağıttı, ekipmanlarını alışveriş merkezlerinde sattı. 

İyi arkadaşı ve  Lenox Hastanesi Ortopedi Başkanı olan Doktor Henry Jordan, Pilates’in işinin büyük bir destekçisiydi. Doktor Jordan birçok hastasını Pilates’e gönderdi ve Carola Trier’i kendi kanatları altına aldı. Doktor Jordan’ın birçok öğrencisi de iyi ortopedistler oldular ve onlarda hastalarını Pilates’e yönlendirdiler.
Ancak 1950’ler Pilates’in egzersiz sistemini istediği boyutta kabul görmemesini izlemesiyle geçti. Bu durum Pilates’i hayata biraz küstürmüştü. 

Pilates’in Yayılışı
Hemen kabul görmemesine rağmen, Pilates’in metodu New York bölgesinde; New York Üniversitesi, Sanat Okulları, Dans Okulları gibi birçok enstitüde kullanılmaya başladı. 1960’da metod New York’un ötesine yayılmaya başladı. Jerome Andrew aracılığı ile Paris’e, Eve Gentry ile New Meksico’ya, Ron Fletcher ile California’ya yayıldı. Bu ilk jenerasyon eğitmenler Pilates’in felsefesini ve tekniklerini uygulayıp öğretmeye devam etti. 

1966’da Joe’nun salonunda bir yangın çıktı. Joe bu yangını durdurmaya ve bazı eşyaları kurtarmaya çalışırken yanmış zeminden aşağı düştü ve itfayeciler tarafından kurtulana kadar bir kirişe tutunarak bekledi. 86 yaşındaydı. Bazıları bu kazanın onun bir yıl içinde gelen ölümünde önemli bir yer tuttuğunu düşünür. Birçoğu Pilates’in eşi Clara’yı mükemmel ve daha yakın bir eğitmen olarak bildi ve Clara 1970’de emekli olana kadar salonda çalışmaya devam etti. 1976’da bu hayattan ayrıldı. 

1980’lerde ikinci jenerasyon öğretmenlerin tüm ülkeye yayılması ile devam etti. New York’taki stüdyo kendi iniş ve çıkışları ile devam etti, birkaç kez el değiştirdi ve sonrada aniden kapandı. Yeni stüdyolar ve yeni eğitilmiş eğitmenler yakında ortaya çıkacaktı.

Tıbbi Kabul ve Daha Geniş İlgi1983 yılında San Francisco’daki St. Francis Hastanesinden Ortopedi Direktörü Doktor James Garrick ilk tıbbi dans kliniğini açtı. Garrick Pilates eğitiminin değerini anlayarak kendini meşhur etti ve kendisine yardımcı olması için Ron Fletcher’ı işe aldı. 

1995 yılına gelindiğinde pazarlama, medyadaki ilginin artması, grup sınıfları, spor ve sağlık kulüplerindeki programlar ve tıbbi toplulukta artan merak Pilatesi daha ileri götürdü. Pilates kelimesinin Webster Sözlüğüne eklenmesi, egzersiz sisteminin popüler kültür tarafından kabulünü gösteren başka bir işaret oldu. 1996 yılında başlayan ve 2000 yılında Pilates üzerindeki Patenti kaldırma kararı ile sonuçlanan mahkeme tarihsel bir dönüm noktası oldu. Mahkeme Pilatesin bir egzersiz metodu için jenerik bir ünvan olduğuna hükmetti. Böylece Pilates başka herhangi bir isimle adlandırılamayacak çeşitli özgün aletler kullanan, belirli prensiplere dayalı bir seri kontrollü egzersize verilen ad haline geldi. 

Yeni Pilates Milenyumu
Mahkeme kararından bu yana akıl vücut birliğine önem veren akıllı egzersiz disiplinlerine ve rutinlerine karşı ilgide bir patlama oldu. Bu sayede Joseph Pilates’in gözünde canlandırmış olduğu gibi Pilates Global bir fenomen halini aldı ve birçok sağlık kulübü, stüdyolar, eğitim programları bu sistemi kullanır oldu. Bir çok magazinde, gazetede ve medyanın her türlü kanalında Pilates’in faydaları ve tekniğin detayları milyonlarca insanla paylaşıldı. Birçok ünlün bu egzersiz sistemini uygulaması, büyük şirketlerin işin içine girerek Pilates aletleri üretmesi ve pazarlaması, filmlerde, televizyonda Pilates kendine bulması ününü daha da arttırdı. Pilates dünyada birçok ülkede öğretiliyor ve uygulama yapan kişi sayısının 14 milyondan fazla olduğu düşünülüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder